Zamanımızın üçte birini geçirdiğimiz uyku, rutin hayatımızın önemli bir parçasıdır.
Yeterli ve düzenli uyku yaşamak için su ve yemek kadar gereklidir. Uyku, sinirler arası iletişim, öğrenme, hafıza, konsantrasyon ve tepki verme gibi beyin fonksiyonlarının düzenli çalışmasında önemli rol oynar. Beyin ve vücut uyku süresince aktif kalarak uyanıkken biriken toksinleri temizleme işlemini yerine getirir. Araştırmalar kronik uykusuzluk ya da kalitesiz uykunun, hipertansiyon, kalp hastalıkları, diyabet, depresyon ve obezite riskini arttırdığını göstermiştir.
İki temel uyku evresi vardır. Hızlı Göz Hareketlerini içeren REM ve içermeyen Non-REM (NREM) uykularıdır.
NREM uykusunun 3 ayrı evresi vardır. İki evre de kendine özel beyin dalgaları ve nöron aktivitelerine sahiptir. Bu evreler gece boyunca birkaç kez tekrarlanır.
NREM 1: Uyanık halden uykuya geçiş evresidir. Kısa süreli hafif uyku başlangıcıdır. Kalp atışı, nefes alma ve göz hareketlerinde yavaşlama ve kaslarda gevşeme başlangıcı oluşur. Beyin dalgaları açıkken olanlara göre daha yavaşlar.
NREM 2: Derin uykudan önce oluşan hafif uyku evresidir. Kalp atışı ve nefes alma iyice yavaşlar. Kaslardaki gevşeme daha da artar. Vücut ısısı düşmeye başlar ve göz hareketleri tamamen durur. Non-REM evresinin en uzun süren ve tekrarlanan bölümüdür.
NREM 3: Derin uyku evresidir. Bizi dinlendiren ve uyandırılmanın zor olduğu evredir. Kalp atışı ve nefes alma önemli derecede düşer. Kaslar nerdeyse tamamen gevşer ve beyin dalgaları iyice yavaşlar.
REM Evresi: Uykuya daldıktan 90 dakika sonra başlar. Göz kapakları kapalı olduğu halde gözler hızlı şekilde sağa sola hareket halindedir. Beyin dalgaları uyanık haldeki aktifliğe erişir. Nefes alma hızlanır ve düzensizleşir. Kalp atışı ve tansiyon uyanık haldeki ile aynı seviyelere ulaşır. Rüyaların büyük bir bölümü bu evrede görülür. İskelet kasları vücudun rüyalarda hareket etmesini engellemek için geçici olarak tamamen felç halinde gibidir. Bu evre yaşlandıkça azalır.
Vücudumuzda ne zaman uyuyup ne zaman uyanacağımızı kontrol eden bir vücut saati vardır. Bu vücut saati 24 saat tekrarlayan “Sirkadiyen” ritmini takip eder. Vücut saatinin ritim ve zamanı yaşa göre değişir. Ergenler ve gençler, uykuya çocuklardan ve yetişkinlerden daha sonra dalarlar. Çünkü bu yaş gruplarında melatonin daha geç saatlerde salgılanmaya başlar.
Vücut saatimizin ritmini ve uykuyu getiren faktörlerden bazıları;